Edd kuralı nedir ?

Kaan

New member
[color=]EDD Kuralı Nedir? Farklı Yaklaşımların Çarpıştığı Bir Zaman Yönetimi Arenası[/color]

Foruma selam! Farklı açılardan bakmayı seven biri olarak “EDD kuralı” (Earliest Due Date – En Erken Teslim Tarihi) hakkında fikirlerinizi duymak istiyorum. EDD’yi sadece teknik bir sıralama kuralı diye geçiştirmeyelim; üretim hatlarından yazılım sprint’lerine, hastane polikliniklerinden ev içi iş bölümüne kadar uzanan etkilerini, güçlü ve zayıf taraflarını konuşalım. Kimi arkadaşlar verilerle konuşmayı, ölçmeyi ve kanıtlamayı sever; kimileri ise insanların motivasyonu, adalet algısı ve ekip dinamiklerini önceleyen bir mercek takar. Bu başlıkta iki perspektifi (genelde erkek üyelerin benimsediği daha objektif/veri odaklı, genelde kadın üyelerin vurguladığı daha ilişkisel/empati odaklı) yan yana getirerek EDD’yi masaya yatıralım—elbette bu eğilimler bireyden bireye değişir, klişeleri mutlaklaştırmadan tartışalım.

---

[color=]Temel Tanım: EDD Kuralı Ne Der?[/color]

EDD’nin özü basittir: İşleri teslim tarihlerinin (due date) artan sırasına göre diz ve o sırayla çalış.

Tek makine/tek kaynak bağlamında düşünürsek, her iş için şu kavramlar geçerlidir:

- pᵢ: işlem süresi

- dᵢ: teslim tarihi

- Cᵢ: tamamlanma zamanı

- Lᵢ = Cᵢ − dᵢ: gecikme (lateness)

- Tᵢ = max(0, Lᵢ): gecikmişlik (tardiness)

Klasik sonuç: EDD, tek makine ortamında maksimum gecikmeyi (Lmax) minimize etmek için optimal bir kuraldır. Yani “en geç kalınan işin gecikmesini” en aza indirir. Fark: Toplam gecikmişlik (∑Tᵢ) veya ortalama akış süresi gibi başka metrikler hedefleniyorsa EDD her zaman en iyiyi vermez; orada SPT (Shortest Processing Time), CR (Critical Ratio), SLK (Slack) gibi diğer kurallar yarışa girer.

---

[color=]Neden İşe Yarar? (Veri Odaklı Açıklama)[/color]

EDD, teslim tarihi en yakın işleri öne alarak “en kötü gecikmeyi” sınırlamaya çalışır. Matematiksel gerekçe, Jackson kuralı olarak bilinen ispatlara kadar uzanır: Teslim tarihi daha erken olan bir iş, daha geç teslim tarihli bir işin arkasına konduğunda, ikilinin yer değiştirmesi Lmax’i azaltmazsa da artırabilir; dolayısıyla artan due date sıralaması, en “uç noktayı” (kuyruktaki en çok geciken işi) aşağı çeker. Bu yüzden EDD, “deadline kaçırma riskini en aza indir” hedefi olan ekipler için sezgisel ve güçlü bir çıpadır.

---

[color=]Amaç Fonksiyonu Meselesi: “En Kötüyü” mü, “Herkesi” mi Koruyacağız?[/color]

EDD, en kötü senaryoyu (en çok geciken işi) iyileştirir. Fakat toplam gecikmeyi (∑Tᵢ) veya ortalama beklemeyi minimum yapmak istediğinizde EDD’nin tahtı sarsılır. Örneğin çok kısa süreli ama uzak due date’li küçük işleriniz varsa, SPT o işleri hızla eriterek ortalama beklemeyi düşürür. Buna karşılık, müşterilerin “deadline hassasiyeti” yüksekse, EDD—müşteri memnuniyetini en çok riske atan noktayı yumuşattığı için—stratejik olarak daha güvenli olabilir.

Provokatif soru: “Sizce bir ekip için daha adil olan nedir: En zor durumda kalacak işi kurtarmak mı (EDD) yoksa toplam mutsuzluğu azaltmak mı (SPT/karma kurallar)?”

---

[color=]Bağlama Göre EDD: Tek Makineden Çok Kaynağa, Dinamik Ortamlara[/color]

Gerçek hayat, tek makine kadar steril değildir.

- Çok makineli/çok işlemli (flow shop, job shop) sistemlerde, EDD saf haliyle yeterli olmaz; istasyon bazında farklı öncelik kuralları, ayrık olay simülasyonları ve metasezgiseller (GA, tabu arama vb.) devreye girer.

- Seri sonu teslim tarihi olan projelerde, kritik yol (CPM) ve EDD’yi harmanlamak, “şişkinliği” (buffers) doğru yerlerde kullanmak gerekir.

- Salıverilme zamanları (release dates) ve hazırlık süreleri (setup) işin rengini değiştirir; EDD’ye “SPT ile tie-break”, “kuralları dinamik değiştirme” gibi ekler yapılır.

Sorular: “Bir iş, hazırlık süreleri yüzünden EDD sırasını bozuyorsa ne yapmalı? EDD + SPT bağlaçlı kural mı yoksa SLK/CR gibi akıllı hibritler mi daha iyi sonuç verir?”

---

[color=]Veri Odaklı (Genelde Erkek Üyelerin Tercih Ettiği) Yaklaşım: Kanıt ve Kıyas[/color]

Bu kanatta argüman açık: “Amaç fonksiyonun neyse ona göre kural seç. EDD, Lmax için optimal; ∑Tᵢ ya da ortalama akış süresini hedefliyorsan, simülasyon kur, veri çek, farklı iş yüklerinde performans dağılımlarını kıyasla.” Bu bakış, A/B test mantığına yakındır:

- Metriği netleştir,

- Dağılımı anlamak için simülasyon yap,

- Kısıtları (kapasite, setup, bozucu olaylar) modele göm,

- İstatistiksel anlamlılıkla kural/hibridi seç.

Güçlü yanı: Ölçülebilir, tekrarlanabilir, ölçeklenebilir sonuçlar üretir.

Zayıf yanı: Modelleme “insan”ı, “hikâye”yi ve “algılanan adaleti” ikinci plana atabilir.

---

[color=]Empati ve Toplumsal Etki Odaklı (Genelde Kadın Üyelerin Vurguladığı) Yaklaşım: Algılanan Adalet, Stres ve İletişim[/color]

Bu perspektif, EDD’nin insan üzerindeki etkilerini sorar:

- Teslim tarihi yakın olan müşteriyi öne almak adil—peki içeride ekipte algılanan adalet? Her seferinde “yangın en yakına” koşmak, uzun vadede “hep son gün işleri yürüyor” algısı yaratıp tükenmişliğe yol açabilir.

- “Sürekli EDD” kültürü, stratejik planlamayı gölgede bırakır mı? Proaktif iyileştirme yerine reaktif koşturmaya mı iter?

- Müşteri tarafında EDD’nin sevildiği bir gerçek; fakat iletişim kritik: “Seni öne aldık çünkü due date’in yakındı” demek, diğer müşteriye “sen önemsenmedin” hissi verir mi?

Güçlü yanı: Takım iklimini, güveni, sürdürülebilir motivasyonu korumaya çalışır.

Zayıf yanı: Metriği belirsiz bırakırsa kararlar “hissiyata” kayabilir ve performans izlenebilirliği düşebilir.

---

[color=]Somutlaştırma: Minik Bir Örnek Üzerinden Tartışma[/color]

Üç iş düşünelim:

- A: p=2 saat, d=6

- B: p=3 saat, d=5

- C: p=4 saat, d=9

EDD sırası: B (d=5) → A (d=6) → C (d=9)

Tamamlanma zamanları:

- B: Cᵦ=3 → Lᵦ=3−5=−2

- A: Cₐ=5 → Lₐ=5−6=−1

- C: C𝚌=9 → L𝚌=9−9=0

Lmax=0 (hiç gecikme yok). Ortalama akış süresi iyi mi? Fena değil.

SPT sırası: A (2) → B (3) → C (4)

- A: Cₐ=2 → Lₐ=−4

- B: Cᵦ=5 → Lᵦ=0

- C: C𝚌=9 → L𝚌=0

Yine Lmax=0 ama bu küçük örnek “çakışmasız” denk geldi. Daha karmaşık örneklerde EDD, Lmax’i düşürürken SPT toplam beklemeyi daha çok düşürebilir; asıl ders: Hedef metrik seçimi her şeyi değiştirir.

---

[color=]Hibritler ve Pratik Reçeteler[/color]

Gerçek yaşam pratikleri çoğu kez hibrittir:

- EDD + SPT bağlaçlı kural: Önce due date’e göre sırala; eşitlik veya yakın due date’lerde kısa işleri öne al.

- EDD + SLK (Slack = dᵢ − t − pᵢ): Güncel zamana göre “nefes payı” azalan işlere öncelik ver.

- Eşik tabanlı politika: “Due date ≤ X saat” eşiğine girenleri EDD ile, diğerlerini SPT ile yönet.

- Kapasite görünürlüğü + iletişim: EDD’ye göre öne alınan işlerin dış paydaş iletişimini standartlaştır; içeride kalan işlere “bunu neden erteledik?” açıklaması ekle.

---

[color=]Beklenmedik Alanlar: Sağlık, Eğitim, Ev İçi İş Bölümü[/color]

- Sağlık: Poliklinik randevularında EDD, “randevu saati en yakın olan”ı öncelemek gibi görünebilir; ancak aciliyet (triage) devreye girince hedef metrik “hayati risk” olur ve EDD geri çekilir.

- Eğitim: Öğrenci projelerinde, “teslimi en yakın olanı” önce kontrol etmek öğretmen yükünü dengeler; ama “sürekli son dakikacıları ödüllendirme” itirazını doğurabilir.

- Ev İçi: Fatura son ödeme tarihleri EDD gibi işler; “en yakın son tarihli faturayı öde, gaz kaçağını hemen çöz (aciliyet ≠ due date)”. Burada da hedef metrik karması gerekir.

---

[color=]Tartışmayı Ateşleyecek Sorular[/color]

1. Ekiplerinizde hedef metrik ne olmalı: Lmax’i düşürmek mi, toplam gecikmeyi azaltmak mı, yoksa algılanan adaleti artırmak mı?

2. EDD uygularken iletişimi nasıl kuruyorsunuz? Öne alınan iş ile ertelenen işin paydaşlarına aynı anda “adil” hissettirebiliyor musunuz?

3. EDD’yi hazırlık süreleri ve serbest bırakma zamanları varken nasıl modifiye ettiniz? Hangi hibrit kural pratikte en iyi sonucu verdi?

4. Ekip içinde veri odaklı ve empati odaklı bakışları aynı karar masasında nasıl dengeliyorsunuz? “Soğuk performans” ile “insan sıcaklığı” arasında orta yol mümkün mü?

5. Sizin gerçek dünyanızda EDD, iş kültürünü yangın söndürmeye mi dönüştürdü, yoksa tam tersine deadline disiplinini mi artırdı?

---

[color=]Kapanış: EDD Bir Kuraldan Fazlasıdır—Seçtiğiniz Değerlerin Yansıması[/color]

EDD kuralı basitçe “en erken teslim tarihini öne al” der; fakat gerçekte neye değer verdiğinizi de görünür kılar. En kötü gecikmeyi sınırlamak, müşteri tarafında güven yaratabilir; içeride ise sürdürülebilirlik için empati, iletişim ve adalet algısını beslemeniz gerekir. En iyi sonuç, veriyi (performans) ve insanı (duygu/toplumsal etki) aynı masada konuşturabildiğinizde geliyor. Şimdi söz sizde: kendi ortamınızda EDD’yi nasıl yaşıyorsunuz, hangi metrik ve hangi kültürel dokunuşla çalıştırıyorsunuz?
 
Üst