Sınava girecek çocuğa ne yedirmeli ?

pokemon

New member
Sınava Girecek Çocuğa Ne Yedirmeli? Strateji mi, Empati mi, Yoksa Sadece Çikolata mı?

Herkese merhaba! Şu günlerde sınav dönemi. O yüzden bir de sınav öncesi yemek faslına bir göz atalım dedim. Gerçekten de sınav öncesi doğru beslenmek, çocuğun performansını artırabilir mi? Bu, tabii ki bir ‘beslenme uzmanı’ yazısı değil; çünkü yazının başında zaten “mizahi” diye yazdım! Ama yine de biraz ciddiyet, biraz eğlenceyle sınav öncesi beslenme stratejilerine değinelim.

Çocuğun sınav öncesi ne yediği, sadece beynini değil, o garip şekilde her şeye kafa yoran anneleri ve babaları da ilgilendiriyor. “Çocuk sınavda başarı gösterir mi?”, “Bugün kahvaltıya omlet mi yapsam, yoksa kahvaltıdan önce ders mi çalıştırmalıyım?” gibi sorular bir yanda, çocuğun odasında “ne yesek ya?” diye geçen bir düşünsel fırtına diğer yanda… İkisi de ortada. O zaman gelin, hem çözüm odaklı erkekler hem de empatik kadınların bakış açılarını mizahi bir dille birleştirip bu “sınav yemeği” meselesine eğlenceli bir şekilde yaklaşalım!

Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Beyin Gıdası!

Hadi önce erkeklere bakalım. Çocuğunun sınavı yaklaşan bir baba, genellikle çözüm odaklı, stratejik bir yaklaşım sergiler. Çünkü “Beyin yedikçe çalışır!” diye bir inanç var. Hemen internette araştırmalara dalar, bilimsel dergilere göz atar ve “Bu sınav için ne yenmeli?” sorusunun cevabını bulur.

Öncelikle kahvaltıyı bir yemek uzmanı gibi planlar. "Yüksek proteinli, düşük şekerli, kan şekerini dengeleyen, omega-3’lü kahvaltı tabağı hazırlamam lazım," diyerek bu bilimsel özeni çocuklarına uygular. Kızarmış ekmek, domates, peynir, haşlanmış yumurta, zeytin… O kadar sağlıklı bir kahvaltı yapar ki, artık o kahvaltıdan sonra çocukları birer Einstein’a dönmüştür! Ve annesi, gözlerini devirerek mutfaktan “Bu çocuk ölümsüz!” diye düşündürmüştür.

Ama ne var ki, bu stratejik yaklaşımın riski vardır: Çocuk, sınav stresinden dolayı sabahın köründe pek de keyif almayacak olabilir. Çocuk tek tek “Yumurtayı mı yemeliyim, peynirin üzerine biraz zeytin koyayım mı?” gibi sorularla seni deli ederken, baba “Hadi bakalım, protein al, omega-3’ü unutma!” diyerek şen şakrak bir şekilde strateji yapmaya devam eder. Tabii ki sonuç: Çocuk midesinde protein, beyninde karmaşık düşünceler, kafasında sınıf arkadaşı Cengiz'in sınavda ne yapacağını düşünerek sınav salonuna girer.

Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Yaklaşımı: Kahvaltıdan Önce Bir Yudum Mutluluk

Şimdi de bir kadının bakış açısına bakalım. Sınavdan önce ne yedirilmeli? “Yemek ne ya? Çocuğumun kalbi nasıl atmıyor, ruhu nasıl huzurlu olur? Belki birkaç ekstra öpücük?” gibi duygusal bir soruya dönüşür. Annenin sınav dönemi sabahları, duygusal zekânın zirveye çıktığı bir zaman dilimidir.

İlk adım: Kahvaltı. Fakat bu, kesinlikle aşırı karmaşık ve stresli bir kahvaltı değil. Hayır, “zeytinyağlı kısır mı yapsam, yoksa mercimekli bir kısır mı?” şeklinde ince ayar yapılmaz. Mutfakta şef olunmaz, sadece çocuğa biraz huzur ve sevgili anne şefini de ekleyelim. Belki klasik bir peynirli tost ya da pratik bir menemen bile ideal olabilir. Çünkü bir annenin gerçek amacı, “Çocuk kahvaltıyı yerken mutsuz olmasın, kahvaltı sonrası ona sevgiyle yaklaşayım” yaklaşımıdır. Evet, menemenin altını kıtır kıtır yakmadan, çocuk güler yüzle kahvaltıyı bitirmelidir!

Ve tabii, bu kahvaltının yanında önemli bir taktik: “Çocuğum, sınavın harika geçecek. Sen sadece rahat ol, güvendesin,” diyerek bir güven aşısı yapma. Sonrasında bir nebze müzik, belki biraz “Anne ben bugün müthiş hissediyorum!” dedikten sonra çocuk, mutfaktan sınav salonuna doğru huzurlu bir şekilde gider.

Hangi Strateji Daha İyi? Belki Biraz İkisi Bir Arada!

Şimdi asıl önemli soruya gelelim: Çocuğa hangi yaklaşım daha iyi? Tabii ki her iki yaklaşımı da birleştirmek en ideal sonuç gibi görünüyor! Hem çözüm odaklı, yüksek proteinli kahvaltı hem de empatinin ve moralin gücünden faydalanmak… Mesela, kahvaltıdan önce çocukla minik bir “pozitif düşünme” seansı yapabiliriz. Çocuk menemenin yanında, “Sınavda kendimi harika hissediyorum, başarıyı garantiliyorum!” diyebilir. Ve en sonunda? Bir parça çikolata! Çünkü kim sınavdan önce bir parça çikolataya hayır diyebilir ki?

Günümüzün bir diğer güzel yanı da, teknoloji sayesinde aynı kahvaltıyı yaparken, bence herkes kendi stratejisini yaratabiliyor. Erkekler hala “Beyin gıdası” diyerek protein tabakları yaratırken, anneler de kahvaltıdan sonra sınav için moral kiti sunmaya devam eder. Biraz salata, biraz iyimserlik, biraz sevgi ve yanında pratik bir kahvaltı!

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Peki, siz sınav sabahı çocuklarınıza ne yediriyorsunuz? Stratejik bir "beyin gıdası" mı, yoksa daha rahatlatıcı ve sevgi dolu bir yaklaşım mı? Biraz protein mi, yoksa biraz çikolata mı? Hadi, deneyimlerinizi bizimle paylaşın ve biraz gülümseyelim!
 
Üst