Köyden kente göç yatay hareketlilik mi ?

Dikcam

Global Mod
Global Mod
Köyden Kente Göç: Yatay Hareketlilik mi, Yoksa Daha Fazlası mı?

Merhaba değerli forum üyeleri,

Toplumsal hareketlilik konusuna ilgi duyan biri olarak, uzun süredir aklımı kurcalayan bir soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum: Köyden kente göç, toplumsal hareketlilik bağlamında “yatay hareketlilik” midir? Yani birey ya da aile, yer değiştirdiğinde yalnızca coğrafi konumu mu değiştirir, yoksa bu göç beraberinde sınıfsal ve kültürel bir dönüşüm de getirir mi?

Bu mesele sadece akademik bir tartışma değil, aynı zamanda milyonlarca insanın yaşadığı hayatın tam ortasında duran bir gerçekliktir. Gelin, bilimsel veriler, toplumsal gözlemler ve farklı bakış açılarıyla konuyu irdeleyelim.

---

Bilimsel Çerçevede Hareketlilik: Dikey ve Yatay Ayrımı

Toplumsal hareketlilik sosyolojinin en önemli kavramlarından biridir. Genel olarak ikiye ayrılır:

- Yatay hareketlilik: Bireyin sosyal statüsü aynı kalır, yalnızca coğrafi veya kurumsal pozisyonu değişir. Örneğin bir memurun Ankara’dan İzmir’e tayin olması.

- Dikey hareketlilik: Bireyin sosyal statüsü yükselir ya da düşer. Örneğin işçi çocuğunun mühendis olması ya da yüksek gelir grubundan düşük gelir grubuna düşmek.

Köyden kente göç, ilk bakışta coğrafi bir değişim olduğu için “yatay” gibi görünür. Ancak göçün etkileri çoğu zaman yalnızca yer değiştirmekle sınırlı kalmaz; yeni ekonomik fırsatlar, eğitim imkânları ve kültürel dönüşümler beraberinde gelir. Bu da göçü, bazen yatay bazen de dikey hareketlilikle iç içe bir süreç haline getirir.

---

Erkeklerin Veri Odaklı Bakışı: Ekonomik ve İstatistiksel Analiz

Analitik ve sayısal bakış açısıyla incelendiğinde köyden kente göçün etkileri çarpıcıdır. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 1950’lerden itibaren hız kazanan göç dalgalarıyla birlikte, şehir nüfusu kırsalı aşmış ve 2020’lerde toplam nüfusun %93’ü şehirlerde yaşamaya başlamıştır.

Ekonomik açıdan bakıldığında:

- Köyden kente göç edenlerin önemli bir kısmı sanayi ve hizmet sektöründe istihdam edilmiştir.

- Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim oranı artmıştır.

- Hane gelirinde genel olarak artış gözlemlenmiştir; bu da dikey hareketlilik ihtimalini güçlendirmektedir.

Erkeklerin veri odaklı yaklaşımı, köyden kente göçün yalnızca coğrafi değil, ekonomik anlamda da ciddi bir statü değişimi doğurabileceğini savunur. Buradaki stratejik bakış açısı, “Göç, bireyi üretim biçimi değiştirmeye zorladığı için aslında yarı-dikey bir hareketliliktir” yönündedir.

---

Kadınların Empatik Bakışı: Sosyal Etkiler ve İnsan Hikâyeleri

Kadınların daha çok sosyal bağlar ve insan hikâyeleri üzerinden değerlendirdiği bu süreçte, köyden kente göçün etkileri farklı bir boyut kazanır. Çünkü göç sadece ekonomik kazanç değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerin, aidiyet duygusunun ve kültürel kimliğin yeniden şekillenmesidir.

- Köydeki dayanışma ağlarının şehirde zayıflaması, bireylerin yalnızlaşmasına yol açar.

- Kadınlar için özellikle büyük şehirlerde iş gücüne katılım fırsatları artsa da aynı anda ev içi yükler daha da ağırlaşabilir.

- Çocukların eğitim fırsatları genişlese de, kuşaklar arası kültürel çatışmalar ortaya çıkabilir.

Bu empatik bakış açısı bize şunu gösterir: Göç yalnızca “yer değiştirme” değil, bireyin ve ailenin ruhsal dünyasında da köklü değişimler yaratır. Kadınların vurguladığı nokta, göçün sosyal bağlamda ciddi bir “dikeylik” içerdiğidir; çünkü bireylerin sosyal ağları, kültürel alışkanlıkları ve yaşam tarzları değişir.

---

Köyden Kente Göç: Yatay mı, Hibrit mi?

Aslında köyden kente göçü yalnızca yatay veya dikey olarak sınıflandırmak çoğu zaman eksik kalır. Bu süreç hibrit bir yapıdadır:

- Yatay boyut: Coğrafi mekân değişir; köyden çıkıp kente yerleşmek başlı başına mekânsal bir harekettir.

- Dikey boyut: Ekonomik fırsatlar, eğitim imkânları, sağlık hizmetleri ve kültürel dönüşümler bireyin toplumsal konumunu değiştirebilir.

Örneğin bir köyden gelip kentte üniversite okuyan bir genç, yatay bir hareketle başladığı süreci dikey bir başarıyla taçlandırabilir.

---

Forumda Tartışmaya Açık Sorular

1. Sizce köyden kente göçün asıl etkisi ekonomik mi, yoksa sosyal mi?

2. Erkeklerin analitik ve veri odaklı yaklaşımı ile kadınların empatik ve sosyal bakışı birleştiğinde, göç sürecini daha doğru anlamamız mümkün mü?

3. Kendi aileniz ya da çevrenizde köyden kente göç edenlerin hayatlarında daha çok hangi değişiklikleri gözlemlediniz: Gelir artışı mı, yoksa sosyal ilişkilerde dönüşüm mü?

4. Gelecekte köyden kente göçün yerini tersine göç (kentten köye dönüş) alırsa, bu hareketlilik nasıl tanımlanır?

---

Sonuç: Basit Bir Göçten Fazlası

Köyden kente göçü sadece yatay hareketlilik olarak görmek, bu büyük dönüşümü eksik yorumlamaktır. Çünkü göç, bir yandan mekânsal bir değişim (yatay), öte yandan ekonomik ve sosyal yükselme ya da düşüşleri beraberinde getiren bir süreçtir (dikey). Erkeklerin analitik bakış açıları verilerle bunu desteklerken, kadınların empatik yaklaşımı göçün insani boyutlarını ön plana çıkarır.

Sonuçta köyden kente göç, yalnızca bir yer değiştirme değil, hem bireysel hem toplumsal düzeyde köklü bir dönüşümdür. Peki sizce, bu dönüşüm birey için daha çok bir “fırsat” mı, yoksa “sınav” mı? Gelin bu soruyu birlikte tartışalım.
 
Üst